Berfend BER : Özümüze, Gerçek Kimliğimize Dönelim
Makyajlanmış, Öğretilen Tarifi;
" Herhangi bir organizasyonda insan kaynaklarının organizasyona, bireye ve çevreye yararlı olacak şekilde, bulunulan yerin yasalarına ters düşmeyecek şekilde, etken yönetilmesini sağlayan fonksiyon ve çalışmalarının tümü İnsan Kaynakları Yönetimidir." ( Vikipedi )
Hesapta, ülkemiz İş dünyasını profesyonelleştiren, kariyer geliştiren yurt dışı eğitim ve sertifika programlarını; her zaman onlara ( Dış güçler ) muhtaç kalmak kaydı hedefleri uygunluğunda sistemize edip, demografik yapımızın şifrelerinde, aptallığımıza nitelikli personel kaynak değeri yaparak, bizlere dayatan bunlar değil mi? Sonrada, yönetenlerin kontrolünde bu eğitim ve sertifikasyonları insan kaynağı değerinin öneminde, istihdam yapılmasını veya tümden bu uygulamalarla yönetilmesini başarı olarak görülmüyor mu?
Ben Sana Heyran, Ben Sana Kurban!
Hâlbuki böylesi donanımlı bireylerin istihdamlarıyla ne başarı büyüyor ne de küçülüyor çünkü ülke yol haritamız netice seviyesi ile öncesinden belirlenmiş. Ezberle, hep onlara köle kalmak kaydıyla muhtaç, bir nevi ihtisaslaştırılmış Androidlerle çalıştırılıyoruz. Yıllardır kandırılıyoruz! Yani, her taraftan kuşatılmış durumdayız. Bu dış güçler almadan vermeyen, verirken de minnacık veren zamanın farklı köle topluluklarını yöneten bilgi çağının tacirleri. Sadece verdikleri de inanın ki içimizdeki aptallığın tadı ve lezzeti ile yaşıyormuşçasına yaşamak, hemde onlar gibi yaşadığımıza inandırılarak. Üstelik “ Ben sana heyran, ben sana kurban! “ diyerek, türkülerle tempo tutarak.
Artık bizimle değilsiniz!
En önemlisi getirtildiğimiz nokta ‘’ Tavşan besinlerinin oksitlenmiş kalıntısı (BOK) gibi adamlarız ‘’ yani ne akar ne kokar haldeyiz. Aptallığımızın hiç farkında bile değiliz. Farkına varanlarda alaşağı ediliyor. Yani, Android Sistemleri ettiriyor. Beynimize kazıdıkları " Kriter yönetimi " ile bizzat da yapıyoruz. "Artık bizimle değilsiniz! " diye. Özellikle yaşamını (günü) kurtaran bu yönde damıtılmış kurum yöneticileri tarafından. Uygulatılan sistemleri bu aslında. Hep günü kurtarmak. Tümden bizleri yarınların kaygısında, buğulu ve karamsar tutarak.
Ne zannediyorsunuz ki… Neden içerisinde bulunduğumuz Turizm Endüstrisi yönetilemiyor?